Sebze Neden Önemli?
Az sebze yemenin enfeksiyon hastalıklarının sıklığını arttırdığı, bağışıklık sistemini zayıflattığı bilinen bir gerçek…
Bilimsel araştırmalar, sebze tüketimi azaldıkça şeker hastalığından kilo problemine, kalp damar hastalığından felce, kanserden Alzheimer'a kadar pek çok hastalığın sıraya girdiğini gösteriyor. Bu nedenle sebzeler ve içerikleri hakkında bilgi sahibi olmak büyük önem taşıyor.
Bağışıklık sistemine destek
Sebzelerde bulunan antioksidanlar (A, C, E vitaminleri ve selenyum gibi mineraller, fenol gibi bazı maddeler) vücudun savunma mekanizmasını güçlendiriyor. Ayrıca sebzeler, içerdikleri posa sayesinde bağırsak faaliyetlerine yardımcı olurken kabızlığı engelliyor ve uzun süre tok kalmanızı sağlıyor. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rolü olan C vitamini vücutta depolanmadığı için her öğün alınması, özellikle sigara içenlerin daha fazla C vitamini almaya özen göstermesi gerekiyor. Çünkü vücutta C vitamini eksik olduğunda halsizlik, çabuk yorulma ve hastalıklara yakalanma riski artıyor. Ayrıca lahana, karnabahar, ıspanak, marul, pazı, roka, pırasa, soğan, sarımsak gibi kış sebzeleri kanser ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsak, soğan, turp ve şalgam gibi sebzelerdeki kükürtlü bileşikler ise kan yağlarının (kolesterol) ve yüksek tansiyonun düşmesinde etkin rol oynuyor. Brokolinin yüzde 56, Brüksel lahanasının yüzde 29, lahananın yüzde 70, karnabaharın yüzde 70 oranında kanser ve kalp-damar hastalığı riskini azaltması içerdikleri glikosinolat maddesinden kaynaklanıyor.
Savunma sisteminin güç kaynakları
Brokoli: Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli adeta bir vitamin deposu. Kansere karşı koruyucu etkisi yüksek, kalsiyum açısından zengin, dolayısıyla kemik erimesine karşı koruyucu, lif oranı yüksek bir besin. Enginar: Kan şekerini dengelemede, kandaki üre ve kolesterolün düşürülmesinde, karaciğer detoksu bakımından çok etkili bir sebze.
Sarımsak: Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı riskini azaltan sarımsak, bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahip.
Karnabahar: Vitamin ve mineral yönünden zengin olan karnabahar, zihinsel ve bedensel yorgunluğa karşı birebir. Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayan bu sebze, vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını da kolaylaştırıyor. Yapısında A, C, B1 ve B2 vitaminleri bulunduran karnabahar kolesterolü düşürüp kabızlığı gideriyor. Bol miktarda kalsiyum, potasyum, fosfor ve demir içeriyor. Romatizma ağrılarına iyi geliyor ve dalak şişkinliğini azaltıyor.
Ispanak: Demir yönünden oldukça zengin olan ıspanak kan yapımında önemli rol oynuyor. İçerdiği A ve C vitaminleri sayesinde soğuk algınlığını önlüyor, dişlerin çürümesini engelliyor. Ispanak suyu kalp kaslarını kuvvetlendiriyor. Çiğ olarak tüketildiğinde, kışın vücudun lif ihtiyacını karşılıyor. İçindeki folik asit sayesinde Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığını azaltıyor. Ispanak ayrıca, kemik gelişimi için gerekli olan K vitamini yönünden de çok zengin.
Lahana: E, B ve C vitaminleri yönünden zengin bu sebze, diyet yapanlar için vazgeçilmez bir besin. Çünkü içinde bulunan B vitamininin iştah kesici özelliği var. Salatasını, turşusunu, dolmasını yapabileceğiniz lahana, çiğ tüketildiği takdirde içeriğindeki vitaminlerin vücuda girmesini de sağlıyor. Kandaki şeker miktarını düşürüyor, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlıyor. Sarılığa, safra kesesi hastalıklarına ve astıma karşı da fayda sağladığı biliniyor. Tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için sakinleştirici bir etkisi var. Lahananın özündeki selenyum ise cilde tazelik veriyor.
Kereviz: Kan dolaşımı, sindirim sistemi, kan pıhtılaşması, hormon dolaşımı gibi reaksiyonların önüne geçen karaciğeri koruyor. Ayrıca uzmanlar, siroza dönüşebilme riski olan Hepatit B ve C hastalarının kerevizi haftada en az bir kez tüketmeleri gerektiğini söylüyor.
Sözcü