Daha iyi yaşam kalitesi: Ubiquinol ile Daha Sağlıklı Yaşlanma

Daha iyi yaşam kalitesi: Ubiquinol ile daha sağlıklı yaşlanma

 

 

UbiquinolKoenzim Q10'un yani Ubiquinon'un iki elektron almış şeklidir. Vücut yediklerimizi enerjiye dönüştürürken Koenzim Q10'u da Ubiquinol'e dönüştürür. Ubiquinol'ün vücudumuzda başka işlevleri de vardır. Yağda çözünen bir antioksidan olduğundan vücudun yağlı bölgelerinde de iş görür.

Bugun ubiquinol'ün yaşlanma karşıtı yanını ve cilt sağlığı üzerine etkisini sizlerle paylaşacağım.

 

Hem Dünya Sağlık Örgütü hem de Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre,  nüfusun yaşlanma sürelerinin değiştiği  rapor ediliyor.

2021 yılı Türkiye İstatistik kurumu verilerine  göre;

 

Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2016 yılında 6 milyon 651 bin 503 kişi iken son beş yılda %24,0 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bin 124 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2016 yılında %8,3 iken, 2021 yılında %9,7'ye yükseldi. Yaşlı nüfusun 2021 yılında %44,3'ünü erkek nüfus, %55,7'sini kadın nüfus oluşturdu.

 

Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2025 yılında %11,0, 2030 yılında %12,9, 2040 yılında %16,3, 2060 yılında %22,6 ve 2080 yılında %25,6 olacağı öngörüldü.

 

Bu verilere göre sadece yaşlanmakla kalmıyoruz, 60 yaş üstü insan sayısı da artıyor. Bu yüzden yaşlılıkta daha iyi bir yaşam kalitesinin öneminin artmasında şaşılacak bir şey değil . Hal böyle olunca , mikro besin ubiquinol giderek araştırmaların odak noktası haline geliyor. Son olarak, koenzim Q10'un biyoaktif formu, çeşitli çalışmalarda "en iyi yaşlanan" nesil için ilginç özellikler ortaya koymaktadır.

 

Yaşlanırken korumakta zorlandığımız 3 temel unsurun iyileştirilmesinde ubiquinol pozitif yönde etkendir.

Bunlar; enerji üretimi, hastalıklara karşı aktif olarak koruma ve cilt sağlığı.

 

Dilerseniz hepsinden kısaca söz edelim;

 

Enerji üretiminde kilit rol

 

Her şeyden önce, Ubiquinol hücrelerimizdeki enerji üretimini destekler ve bu nedenle hem zihinsel hem de fiziksel performans için vazgeçilmezdir. Bir antioksidan olarak hücre zarlarını serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan korur ve esnekliklerine katkıda bulunur. Vücudumuz genellikle kendi başına ubiquinol üretebilir ve bu mikro besini  et, balık ve fındık gibi birçok gıdadan beslenme yoluyla alabilir.Bununla birlikte, vücudun ubiquinol üretimi yaşla birlikte azalır ve bunu tek başına diyetle telafi etmek neredeyse imkansızlaşır. Diyet takviyeleri bu eksikliği giderir ve koenzim Q10 ile karşılaştırıldığında, Ubiquinol özellikle yüksek bir biyoyararlanım ile  daha ön plana çıkar. Böylece vücut onu daha hızlı ve daha verimli bir şekilde kullanabilir.

 

 

 

Hastalıklara karşı aktif olarak koruma

 

Yaşam kalitesi her şeyden önce sağlık demektir.

Burada ubiquinol'ün destekleyici etkisinin olduğu çok sayıda bilimsel çalışma ile belgelenmiştir. Beyin sağlığı açısından, Koenzim Q10, adenozin trifosfat (ATP) üretimini arttırır ve beyindeki asetilkolin gibi nörotransmitter seviyelerini artırabilir. Aynı zamanda koenzim Q10, hafıza ve öğrenme yeteneği gibi bilişsel işlevleri de arttırır ve hatta Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini erken evrelerinde yavaşlatabilir.

 

Ubiquinol ayrıca kalbi sağlıklı tutar. Kalp ve damar hastalıkları üzerine yapılan çok sayıda çalışma, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği olan kişilerde ve ayrıca statin kullanan kişilerde koenzim Q10 eksikliğine dair kanıtlar göstermiştir. Yardımcı bir tedavi olarak Ubiquinol takviyesi, diyastolik kan basıncını düşürmeye, kardiyak fonksiyonları iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ubiquinol ayrıca LDL (kötü huylu kolesterol) kolesterol seviyelerinde önemli bir azalmaya ve istenmeyen LDL oksidasyonunu önlemeye yardımcı olur.

 

Ubiquinol'ün ek bir yararı, yaşam boyunca göz sağlığına olan katkısıdır. Retina oksidasyona karşı çok hassastır ve bu nedenle C ve E vitaminleri, beta-karoten, lutein ve koenzim Q10 gibi yüksek konsantrasyonlarda antioksidanlar içerir. Burada ubiquinol, yenilenmelerine katkıda bulunarak C ve E vitaminlerinin aktivitesini uzatır. Ayrıca retinayı oksidasyon ve glikasyondan doğrudan koruyabilir ve gözlerde ve ciltte yaşlılık lekelerinin oluşumunu azaltabilir.

 

Ayrıca daha kapsamlı çalışmalarla; ubiquinolün yaşlanma süreciyle ilişkili mitokondriyal bozulmayı yavaşlattığını ve oksidatif strese karşı direnci artırarak yaşa bağlı hastalıkları önlediğini göstermektedir. Bu bulguların diyabet, artrit ve nörodejenerasyon gibi yaşlanma ile ilişkili çeşitli hastalıklar için etkileri olabilir. "En iyi yaşlanan" nesil için, ubiquinol böylece yaşlılığa canlılık ve sağlık için bir besin maddesi olarak merkezi bir rol oynayabilir

 

Cilt sağlığı

 

Yaşlandıkça her cilt incelip sarkmaya kırışıp buruşmaya ve de kurumaya başlar. Bu olumsuzluklar en çok da cildin sıkılığını sağlayan kollajen ve elastin lifleri ile onları aktifleştiren koenzim Q10 miktarının yıllar içerisinde azalması ile ilgili bir sorundur. 
Foto yaşlanma, yani güneş ışınlarına maruz kalma sonucu oluşan lekeler, pürüzlenme ve ince çizgiler de yaş ilerledikçe çoğalır.

Ağız yoluyla alınarak veya dışarıdan kremler, losyonlar veya serumlarla uygulanarak cilde koenzim Q10 desteği vermenin cilt yaşlanmasını yavaşlattığı anlaşılınca cilt kremi üreticilerinin bu maddeye ilgisi arttı, birçok dermokozmetoloji markası esas maddesini koenzim Q10’un oluşturduğu cilt ürünlerini piyasaya sürdü.

 

Bizim klinik gözlemlerimiz koenzim Q10 desteğinin ağızdan alınmasının da cilde faydalı olacağı yönünde.

 

Ubiquinol ve astaksantin gibi doğal antioksidanlar, serbest radikalleri zararsız hale getirir. Onarım mekanizmalarını desteklerler, nem tutmayı geliştirirler ve böylece cildi içten dışa doğru desteklerler. Her iki hayati madde de yiyeceklerde bulunmasına rağmen, yeterli miktarda ubiquinol elde etmek için günde yaklaşık 10 kilogram brokoli yemeniz gerekir; Yeterince astaksantin için neredeyse bir kilo somon balığı...


Her gün düzenli olarak koenzim Q10 desteği almak antioksidan yapısıyla önemli bir destektir.

 

Bu yazıyı paylaş:

Benzer Konular: